Verem mikrobu, oldukça ciddi rahatsızlıklara neden olan ve verem hastalığının (tüberküloz) oluşmasında etkili olan bir bakteri türüdür. Bilimsel adı Mycobacterium tuberculosis olan bu mikrop, bağışıklık sistemini zayıflatarak çeşitli organlarda ciddi hasarlara yol açar. Başta akciğerler olmak üzere, kemikler, beyin, böbrekler, eklemler ve sindirim sistemi organlarını etkileyebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri bu mikropla enfekte durumdadır. Verem mikrobu, özellikle Güneydoğu Asya, Hindistan, Endonezya, Çin ve Batı Pasifik bölgelerinde yaygındır. Ülkemizde de verem savaşı kliniklerine başvuran ciddi sayıda hasta bulunmaktadır. Genellikle erkeklerde ve akciğer hastalarında daha sık görülür. Erken teşhis edildiğinde, verem hastalığı tedavi edilebilir.

Verem mikrobu genellikle hava yolu ile bulaşır. Balgam ve kan tahlilleri ile tespit edilebilir. Öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında mikroplar havaya saçılır ve sağlıklı bireyler bu mikropları nefesleri yardımıyla alır. Ailesinde verem hastalığı olan kişilerde bu rahatsızlığa yakalanma oranı oldukça yüksektir. Vücutta pasif olarak bulunan verem mikrobu, bağışıklık sisteminin zayıflaması halinde aktif hale gelir ve enfeksiyona neden olur. Verem mikrobu, genellikle 2-3 hafta içinde tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Verem mikrobu sağlıklı bireylerde nadiren görülür. Ancak daha önce hastalık geçirmiş olanlar, sigara kullananlar ve 0-5 yaş arası çocuklar bu mikroba daha hassastır. Ayrıca diyabet, HIV, lösemi, kronik böbrek yetmezliği, hemodiyaliz, lenfoma gibi rahatsızlıkları olan kişilerde verem mikrobunun yayılma riski daha yüksektir.

Verem hastalığı genellikle sessizce ilerler ve başlangıçta ciddi bir rahatsızlık belirtisi göstermez. Zamanla, solunum sisteminde olağan dışı semptomlar ortaya çıkar. Sürekli kuru öksürük, gece terlemeleri, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çabuk yorulma ve çocuklarda kilo almama gibi belirtiler yaygındır. Balgam çıkarma, kan tükürme, sırt ve göğüs ağrısı gibi semptomlar da görülür. İleri aşamalarda lenf bezlerinin büyümesi, eklemlerde şişlik ve idrardan kan gelmesi gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.

Verem hastalığının tedavisi, uzman hekim tarafından yapılan kan tahlilleri ve tetkiklerle başlar. Hastanın öyküsü belirlenir ve fiziksel bulgular, akciğer röntgeni ve testler sonucunda teşhis edilir. Erken teşhis, tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Verem savaşı kliniklerinde uygulanan ilaç ve serum tedavileri sayesinde mikrobun yayılması ve çoğalması durdurulur. Hastalar yaklaşık 6 ay boyunca gözetim altında tutulur ve bu süreçte düzenli ilaç tedavisi görürler. Tedavi süresi bazı durumlarda 2 yıla kadar çıkabilir. Tedavi süresince hastanın doktorun önerdiği ilaç ve tedavi yöntemlerine uyması büyük önem taşır.