Karaciğer, diyaframın hemen altında sağ tarafta bulunan, yaklaşık iki kilogram ağırlığında koyu kırmızı renkte yumuşak bir organdır. Organlarımız içerisinde kendini yenileyebilenler arasındadır. Vücudun yaşaması için gereken birçok kimyasal olay burada meydana gelir. Karaciğerin görevleri arasında günde bir insan vücudu için gereken ortalama dört su bardağı kadar safra salgılaması bulunur. Vücutta şeker, yağ ve protein metabolizmasını düzenleyen karaciğer, ayrıca vücut ısısını da ayarlayan organdır. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlar. Bedenimiz için gereken kan yapımını üstlenen karaciğer, yağ, şeker ve proteinleri depolayarak kan yapımı için gereken maddeleri vücutta toplar. Vücuttaki kan miktarını düzenler. Karaciğerde birçok hastalık meydana gelebilir.

Karaciğer hastalıklarının belirtileri birbirine benzerlik gösterir. Başlıca belirtiler arasında göz akının sararması, cilt renginin sararması, yüzde ve ellerde oluşan lekeler, ileri derecede hazımsızlık, sabahları yapılan idrar renginde koyu sarı ya da kırmızıya çalan bir renk, nefeste kötü koku, el ve ayaklarda şişlik bulunur.

Karaciğerdeki semptomlar arasında öncelikle gribal belirtilerin akut hepatitte yüksek olması, ilerleyen ve kronik hepatit geçtiğinde hafiflemesi gibi semptomlar bulunur. Hastalığın diğer belirtileri ise;

Karaciğer mikrobunu tanılamak için en başta uygulanacak yöntemlerden birisi laboratuvar testleridir. Kandan ve idrardan yapılacak testlerdir. Karaciğer çalışmasını kontrol edecek spesifik testler ya da enflamasyon, siroz ve skarlaşma testleri yapılır. Tanı konulduktan sonra ise tedavi sürecine hemen geçilmelidir. Seviyesinin belirlenmesi ile karaciğer mikrobunun bu organa vereceği tahribatın önüne geçilerek gereken ilaç tedavisine hekimin belirlediği şekilde başlanmalıdır. Akut viral hepatit hastalığını geçirmiş kişilerin ileride hepatit B ve C olma olasılığı yüksektir. Bu durumda taşıyıcı olma olasılığı vardır. Tedavide uygulanacak yöntemler arasında antiviral ajanlar, kortikosteroidler, alkolün bırakılması ve bazı düzenli kullanılan ilaçların bırakılması gerekir.

Viral yolla bulaşan hepatitlerde ise en önemli işlem hijyenik bir ortamda yaşamaktır. Diğer yöntemler ise aşılama, kan nakli veya antikor hazırlama olabilir.

Günümüzde birçok hepatit hastası olan insanlar olsa da bu hastalıkla ilgili bilinen en büyük hata sadece cinsel yolla bulaştığı düşüncesidir. Birçok insan bu hastalığı taşıdığını bu yüzden dile getiremez. İnsanlar bilinçlendikçe bazı şeyleri aşarak sağlığa önem vermeye başlayabilir.